Geleneksel yanlışlar
Mucize Diyetler

Mucize Diyetler

Genel eğilim: Her gün yeni bir bilimsel iddia ile ortaya çıkan Diyet ve Kür yöntemlerinin denenmesi !!!

Hakikat: Mucizevi diyet bir Peri Masalı, Diyet ise Rüyadır.

Mucizevi bir diyet olsa, şişman insan kalır mı ? ? ?

Siz, hiç diyet yaparak “ileriye dönük, kalıcı” bir sonuca ulaşan birine rastladınız mı ? ? ?

İSPATLAR : “Diyet” diye ifade edilen beslenme yöntemlerinin özellikleri ;

1) Belirli bir süre boyunca uygulanır !

Açıklamalar: Belirli bir zaman dilimi içinde uygulanan beslenme alışkanlığı değişiklikleri Yöntem, Süre ve Şiddete bağlı olarak sizi hedefe ulaştırabilir ! Ancak, sürenin kısalığı ile orantılı olarak kilo kaybı, büyük oranda Su kaybı, dahası düşük kalorili diyetlerde süre uzarsa Kas kaybı olarak yaşanır. Unutmayınız ki, hedef vücuttan Yağların atılması olduğundan kilonun nereden gittiği son derece önemlidir.

Sonuçta, ne yazık ki, diyet sonunda eski alışkanlıklara geri dönülmesi ile, Su , Kas ve Yağdan oluşan kilo kaybı ekseriyetle Su ve Yağ olarak telafi edilecek ve aynı kiloya dönülse bile, Kas kaybı tamamen geri dönmeyecektir.

Halbuki, vücut kas oranı, yağ yakma kapasitesini artıran çok önemli bir unsurdur. Bu durum, kadınlarla aynı işi yapan erkeklerin neden daha fazla kalori harcadıklarının da açıklamaktadır.

2) Diyetler daima belirli kısıtlamaları beraberlerinde getirirler !

Açıklamalar: Sağlıklı Beslenmenin ilk kuralı, tüm temel besin ögelerini (Su, Protein, Yağ, Karbonhidrat, Vitaminler, Mineraller ve Uyku) vücuda temin edebilmek amacıyla, mümkün mertebe en geniş besin yelpazesinin benimsenmesi olduğundan, Kısıtlamalar beslenme konusunda yapılacak en temel hatanın yapılmasına neden olurlar.

Bazı diyet örnekleri ve sakıncaları ;

Atkins diyeti: Yüksek oranda Yağ ve Protein tüketimi önerirken, Karbonhidratı (CHO) kısıtlar. Bu durum, (“Ekmek” ile ilgili yazımızda açıkladığımız gibi) iskelet kaslarının öncelikli enerji kaynağını (CHO) elinden alır ve vücut, yağları parçalayarak enerji elde etme yoluna gider. Bu yol, kanda keton cisimleri adı verilen maddelerin artışına neden olur.

Sonuçta, bu diyeti seçen kişiler, kanda keton cisimlerinin artışı ve CHO tüketimi kısıtlamasının diüretik (idrar söktürücü) etkileri sebebiyle, daha sık kas krampları, ishal, genel güçsüzlük, deri döküntüsü, kabızlık, ağız kokusu, baş ağrısı, yorgunluk, vitamin ve mineral eksiklikleri, trigliserit artışı gibi durumların yaşanması ihtimali konularında uyarılmaktadırlar (https://www.alternatifterapi.com/icerik/atkins-diyeti-yan-etkileri).

Düşük kalori diyeti: Vücut, birbirleri ile iletişimde bulunan milyonlarca geri besleme sistemi ile donatılmıştır ve ihtiyaç duyulan kalori miktarından daha az besin tüketildiği kısa zamanda teşhis edilir. Bu süre zarfında bir miktar kilo verilse dahi (ki, verilen miktar ağırlıklı olarak Su kaybıdır), vücut diyette öngörülen enerji girdisiyle yaşamayı öğrenerek tasarrufa gider ve diyet sonrası yaptığı tasarruflarla eski kayıpları yerine koyar.

Sonuçta, vücut bilinç altında insanlığın kıtlık günlerinden kalan yaşama içgüdüsü (eros) ile kilo kaybına direnç göstererek bu süreci kilo vermeden veya bilakis kilo ilavesi ile tamamlar.

En önemlisi, tüketilen 100 cal hazır kek, kanda sebeb olduğu insülin patlaması ile yağ’a dönüşürken, 100 cal yulaf ezmesinden gelen kalorinin (100 cal ≠ 100 cal) günlük enerji ihtiyacını karşılamak için kullanıldığı bilindiğinden kalori hesabı artık terk edilmiştir.

Dahası, vücuttaki tüm yağ hücrelerinin sayısı doğumdan ölüme kadar sabit olması gerçeğine rağmen, yapılan bazı bilimsel çalışmalar, sürekli Düşük kalori diyeti uygulayıp bırakan kişilerde, vücudun kendini koruma içgüdüsü ile yağ hücresi artışına gittiğini göstermektedir.

Dukan diyeti: Karbonhidrat (CHO) ve Yağ’ı kısıtlarken, Protein tüketimine ağırlık verdiğinden, yine iskelet kaslarının birincil enerji kaynağı olan CHO’ı elinden alır. Bu defa kaslar ikincil yakıt kaynağı olan Proteinleri parçalayarak enerji elde etme yoluna gider.

Sonuçta, Bu enerji döngüsünün son ürünü olan ve kan pH’ını artıran Amino gruplarını vücuttan uzaklaştırmak için K, Ca, Mg gibi değerli alkali metaller kaybedilir, idrarda üre ve ürik asit gibi zararlı atıkların artışı, diyet suresine bağlı olarak bazı böbrek rahatsızlıklarına zemin oluşturabilir (https://www.biyologlar.com/besinler-ve-kimyasal-enerji).

İdeal kiloya ulaşmanın en Kolay, Zahmetsiz ve Güvenli yegane yolu Sağlıklı beslenme alışkanlıklarını hayatınızın merkezine yerleştirmektir.

Temel kurallar :

1) Alış verişinizi köylülerin geldiği, belediyelerin organik semt pazarlarından yapınız,

2) Evde kendi yemeğinizi kendiniz pişiriniz,

3) Bulgur, Yarma, Kepekli makarna, Yulaf ezmesi gibi lifli CHO’lar tüketiniz,

4) pH’ı yüksek veya karbonat ilavesi ile pH’ı artırılmış su tüketiniz,

5) Bol sebze, ancak SINIRLI meyve tüketiniz,

6) Lifli gıda tüketimi sayesinde günde iki öğün yiyerek Leptin hormonunun çalışmasını sağlayınız (3,5 saat açlık sonrası yağlar, enerji kaynağı olarak kullanılmaktadır),

7) 23.00- 09:00 saatleri arasında en az 7 saat uyumaya özen gösteriniz.

Yaşam boyu Sağlık ve Esenlikler dilerim.