Geleneksel yanlışlar
Öğünlerimiz

Öğünlerimiz

Öğünler, Ara Öğünler, Atıştırmalar, Kaçamaklar

Doğrusu nedir ? Hangisi, ya da hangileri kaç tane olmalı

Öğünlerimiz konusunda;

Genel kanı: Günde 3 öğün ve en az 2 ara öğün yenmelidir.

Hipokrat, Temel Hastalık Kuramı, Yanlış Beslenme“. “Besinler ilacınız, ilacınız besininiz olsun“, tıbbın ilk kuralı “Primum non nocere” (Önce zarar verme !) ilkesidir.

Hakikat: Sağlıklı İdeal beslenme günde iki öğün olmalıdır.

Kimin icadı bu öğlen yemeği !

HzMuhammedMide hastalıkların evidir. Tedavinin özü ise perhizdir”. Kendisinin öğlen yemeği yediğine dair hiçbir rivayet yoktur. Dahası, efsanevi kişilik hekimlerin piri Lokmanın görüşü dahil o dönemden beri Öğlen öğünü diye bir olay yok. Üstelik, Osmanlı saraylarında bile iki öğün yemek çıkarmış. “Kuşluk taamı” ve “Akşam taamı” olarak.

Öğünlerimiz-Uzun yaşamın sırrı çözüldü
Öğünlerimiz-Uzun yaşamın sırrı çözüldü
Yapılan bir çalışmada A grubu farelere ihtiyacından Az, B grubu farelere ihtiyacı kadar, C grubu farelere ihtiyacından Fazla besin verilmiş.
Sonuç: İlk olarak C grubu, sonra B grubu fareler ölmüş, En uzun yaşayan A grubu olmuştur.
  • Gelin ilk önce genel kanıdaki durumu ele alalım. 3 ana, iki ara, günde toplam 5 öğün oluyor. Sabah kahvaltınızı saat 08:00, 5. son öğününüzü akşam 20:00 civarında tamamladığınızı düşünelim. İlk öğün ile son öğün arasında 12 saat, öğünler arasında 4 aralık olduğuna göre,

öğünler arasında 12/ 4 = 3 saat zaman vardır.

  • Diğer yandan, 3 ana, 4 ara öğün öneren diyetisyenler de var. Bu durumda, aynı mantıkla ilk öğün ile son öğün arasında 12 saat, öğünler arasında 6 aralık olduğundan,

öğünler arasında 12/ 6 = 2 saat zaman olacaktır.

O zaman, tam burada şu iki hayati soruyu sormamız gerekiyor,

1) Biz, her 2 veya 3 saatte bir yemek yemeli miyiz ? dahası,

2) Eğer, aralarda açlık hissediyorsak, bu durum normal midir ?

Cevap: Kesinlikle, HAYIR !

Acıkmanın tek nedeni, işlenmiş (rafine, lifsiz) gıda tüketimidir* Öğünlerimiz

Zira, tüm dünyadaki kapitalist Gıda sistemi, Basit üretim süreçleri, Hızlı tüketim, Dondurarak ürün nakli (daha ziyade zincir gıda şirketleri) ve Raf ömrü uzatma amacıyla, bağırsak hareketlerini artıran, şeker (glikoz) emilimi yavaşlatan çözülmeyen lifleri (100 gr beyaz ekmek 0,3, bisküvi, kek 0,1 gr lif içerirken, tam buğday ekmeği 8-12 gr lif içermektedir) besinlerin içinden Kasıtlı olarak çıkartmışlardır. Dolayısıyla, Rafine un, Şeker (Früktoz şurubu) içeren tüm işlenmiş paketli, paketsiz hazır gıdaların tüketilmesi ;

  1. Kan şekerinin zıplamasına (100→ 200, 300.. mg/dl), damar duvarları zarar görmesin diye bunu düşürmek üzere pankreasın ani ve kontrolsüz İnsülin salgılaması üzerine kan şekerini süratle tekrar düşürmesine, mütakip ~2 saat içinde tekrar açlık hissedilmesine,
  2. Kandaki insülin seviyesinin yüksek olması sebebiyle, İnsülin hormonu, ikinci asli görevini yerine getirmek üzere, besinlerle alınmış olan tüm enerjinin yağ olarak depo edilmesine,
  3. Bu tür besinlerin tüketimi devam ederse, karaciğer yağlanması ve zaman içinde tekrar eden ani, kontrolsüz İnsülin salgısı sebebiyle Şeker (Diyabet-II) kaçınılmazdır. Takiben, Obezite, Yüksek tansiyon, Kalp ve Damar hastalıkları neticesinde devam eden tablo, belki MS (Multiple Sclerosis) ile vücut iflasına neden olacaktır.

* Öğünlerimiz, Peki, doğruyu nasıl bulacağız ?

Çözüm: Öğünlerimizde Kepekli makarna, Bulgur, Yulaf ezmesi, Baklagiller, Tam tahıl veya Tam buğday mantığıyla, iri taneli olarak üretilmiş unlardan, zeytinyağı ile pişirilmiş tuzlular, Hurma, Kuru meyve, Keçiboynuzu özü veya pekmezi ile yapılmış tatlılar gibi Lifli karbonhidratlar (CHO), Zeytinyağı, köy Tereyağı/ Yumurtası, Keçi/Koyun eti, Peyniri gibi sağlıklı Yağ ve Protein içeren gıdalar tüketilmesi ;

  1. Besinlerdeki lif, yün yumağı şeklinde onikiparmak bağırsağını tıkayarak sindirim sisteminden kırılan şekerin (Glikozun) kana yavaş yavaş karışmasını, ani kan şekeri zıplaması yaşanmadığı için İnsülinin yavaş ve kontrollü salımı sayesinde onun birincil görevi olan şekeri yakarak vücudun ihtiyacı olan enerjiyi temin etmesini sağlar. Bu süreç uzun zaman (5-7 saat) açlık hissedilmemesine,
  2. Eğer, bir öğün sonrası vücutta herhangi bir besin tüketimi olmazsa, 3,5-4 saat sonra, 1992 yılında keşfedilen ve İnsülin hormonunun tam tersi görev yapan, Leptin isimli bir hormon salgılanır ve tekrar bir besin tüketimi yapılana dek yağlanma yerine, Leptin hormonunun etkisiyle bilakis vücut yağları yakılarak enerji olarak kullanılır (İşte bu yüzden spor dahi yapmadan, sadece ve sadece Sağlıklı Beslenme alışkanlığı sayesinde ideal kilonuza ulaşmak mümkündür),
  3. Besinlerdeki lifin etkisiyle şekerin (Glikozun) ve buna bağlı olarak İnsülinin ani zıplaması önlendiği için, onu salgılayan pankreas β hücrelerinin ileriye dönük olarak yıpranmaları önleneceğinden, Şeker (Diyabet II) ve devamında muhtemelen yaşanacak olan diğer kronik hastalık riskleri bertaraf edilmiş olacaktır.

Dahası, eğer “Ben günde iki öğün beslenerek Sağlıklı kalmakla birlikte bir de “Uzun yaşamın sırlarını keşfetmek istiyorum.” diyorsanız. Aşağıda, Prof. Dr. Yavuz Yörükoğlunun, nobel tıp ödüllü Japon hücre biyoloğu Yoshinori Ohsuminin çalışmaları doğrultusunda tasarladığı ve zaten temel mantığı tüm hak din ve kültürlerde mevcut olan, ayda bir veya birkaç defa uygulanabilen ve kendisinin 30 günde 10 yıl adını verdiği Gençlik orucunun ayrıntılarını dinleyebilirsiniz.